İtina İle Fatura Kesilir

Türlü bahanelerden usanan ve yenilikler arayan kulüplerin, yenilginin kabahatini hakemlere fatura etme dönemi gündemde. Altay, Karşıyaka, Menemen Belediyespor ve Bucaspor, kötü gidişin faturasını kesti, sırada diğerleri mi var acaba ?.

Hakemler için fatura kesme dönemi başladı.
Hayırlı, uğurlu olsun kesin kesebildiğiniz kadar.
Meydan nasıl olsa boş, faturalarınız geriye de dönmez zaten.
Borcunuz takır takır da ödenir, itinayla.
Basın anında yazar, TFF hakemine sahip çıkmaz.
MHK, günü kurtarmanın derdinde, güler geçer.
Hakemlerin de çoğu yazılanlar umurunda değil.
Gözlemciden iyi puanı kapsın, MHK’de destek olsun yeter.
Kim ipler, gazeteciyi, yorumcuyu.
Ama eksiklerini gidermek de hakemimin aklına gelmez.
Mükemmeldir ya, her kararı doğrudur, öttür düdüğü gitsin.
Gazetelerde okuyoruz, herkes aynı dertten muzdarip.
‘Bucaspor faturayı hakeme kesti’.
‘Karşıyaka’da fatura hakeme’.
‘Altay, hakemden şikayetçi’.
Şimdilik liste bu kadar, yenileri de sıradadır bekliyoruz.
Eskiden ne güzel, çamura, bozuk zemine, sise, rüzgara bahane bulurlardı.
Son çare olarak da hakeme sallarlardı.
Değişen dünya düzeninde işi kaynağından avlamaya çalışıyorlar.
Hakemlerin dili yok, onların yerine konuşacak kişiler çıkmaz.
Gazetelere de malzeme gerek, kes kızım Melahat faturayı hakemlere.
Hava sıcaklığı bilmem kaç dereceye kadar düşmüş.
Heryer yağmurdan, kardan, ayazdan, sisten nasibini almış.
Üç büyüklerin sahası bile bakla tarlasına dönüşmüş.
Aynı şartlarda, aynı atmosfer altında, aynı saha üzerinde görevini yapmaya çalışan hakemlere yüklenmeniz biraz ayıp kaçmıyor mu ?.
Her sene bu dönemlerde, fatura kesme olayları başlar.
Lig sonuna yavaş yavaş yaklaşılırken, hakemlerin kulağına kar suyu kaçırmak iyi gider.
Kulüpler, emellerine ulaşıyorlar mı, hiç sanmam.
Tam tersi, itici ve antipatik oluyorlar.
Mesela o beyanatı, Altay’ı seven genç hakem kardeşim de okuyor.
Karşıyaka’da oturanı da, Buca’da, Şirinyer’de oturanı da okuyor.
Sizler hakkında ne düşünüyorlar tahmin edebiliyorsunuz ey yöneticiler.
Çocuklar kuralları da öğrendikleri için, sizlerin saçmaladığınızın farkındalar.
Ortalık kış kıyamet, saha şartları çok ağır.
Her zaman olduğu gibi, bunlara bahane bulun.
Hakemlerle uğraşmayın, hakkınızı böyle arayamazsınız.
Alın maç CD’sini MHK’ye, TFF’ye gidin.
Gazetelere demeç vermekle sadece kendinizi reklam ediyorsunuz.
Çoğu zaman da manşete taşınıyor.
Taraftar da sizlerin kulüp için cengaverce çalıştığınızı falan zannediyor.
Bir hakemin verdiği kararla, herşey bitiyorsa o zaman vay halinize.
Rahmetli Metin Oktay’ın yaşamını anlatan kitabında şöyle okumuştum;
‘Hakemle uğraşmayı bırakın, siz işinize bakın. Takımınız iyiyse, hakemi de yenersiniz. Yok eğer bahaneniz kalmamışsa hakeme sığınırsınız. Acizler, kendine güvenmeyenler, gücü eksilenler her zaman kendinden daha güçlüye sığınır. Alınterinizle çalışın, didinin, hakemin de insan olduğunu unutmayın’.
Büyük adamdı rahmetli, nur içinde yatsın.
Hakem hatasıyla kazandığınız maç sonrası, niye gıkınız çıkmıyor peki ?.
‘Üç puan hakkımız değil, hakem hatasıyla kazandık, haramdır. Rakibimizin hakkını yiyemeyiz’ dediniz mi hiç ?.
Yoo, o zaman hakem aleyhinize hata yapınca da hemen celallenmeyin, o da bir insan.
Peki; sizin faturanızı kim kesecek ?.

4 Şubat 2010 / Metin Aydınoğlu / www.haberhurriyeti.com

0 yorum: