Hakem Hataları Skorborda Göre Yorumlanıyor


Türkiye, bir haftadır “top Egemen’in parmak uçlarına değdi mi değmedi mi”yi tartışıyor. Defalarca seyrediliyor. MHK, hakemini haklı bulmuş olmalı ki, Beşiktaş - Trabzon triosunu (Bünyamin Gezer, Cem Satman, Tarık Ongun) dokunmadan D.Bakır - Kayseri maçına atamış.
Hollandalı eğitimci Uilenberg‘i birkaç defa dinledim. FIFA bir hakemi analiz ederken şunlara bakılmasını istiyor:
İki takıma eşit davranıyor mu?
Standart kararlar veriyor mu?
Oyuncuların sağlığını koruyor mu?
Futbolun imajının bozulmasına mani oluyor mu?
Oyunu kontrolü altında tutuyor mu? ...
Egemen‘in manikürcüsüne gitmek lazım. Birkaç tane manikürcüden de ayrıca görüş alınmalı. Tırnaklarının topa değip değmediğini bilirkişi veya Adli Tıp raporundan sonra anlayabiliriz!
Hatta parmaklarının MR‘ı çektirilmeli. Parmak uzunlukları ve yapısı bir Tıp Fakültesi hastanesinin ortopedi bölümünde incelenmeli. ...
Bu ülke, tabelayı değiştiren pozisyonlara bayılıyor.
Bünyamin Gezer‘in belki 95 dakikayı bulan yönetiminin hiçbir anlamı kalmıyor.
Erman Toroğlu ve Bülent Yavuz başta olmak üzere bir çok yorumcu Kuddusi Müftüoğlu‘nun G.Saray-D.Bakır maçındaki yönetimini başarılı buldu. Biz de salı günü haftanın hakemi seçtik. Oğuz Sarvan da basın toplantısında kendisinden övgüyle bahsetti.
Peki, Baros’un bilerek ve isteyerek Diyarbakırlı Musa’nın ensesine vurduğu dirseğe faulu çaldı, kartı göstermedi.
Bu kimsenin gözüne takılmadı.
Neden?
Çünkü tabelaya göre yorum yapılıyor. İşte UEFA standartları ile Türkiye’deki hakemlik standartları burada ayrılıyor. Uilenberg iki maçı da izleseydi; Egemen’in pozisyonunu konu bile etmezdi, ama Baros‘un dirseğine takılır kalırdı.
MHK’nın önünde takvim var
Kemal Belgin Ağabey yazısında Cüneyt Çakır‘ın Bursa-G.Antep maçına verilmesini eleştiriyor. Kupadaki Bursa-F.Bahçe maçındaki olayları hatırlatıyor. Yine bazı sevgili büyüklerim Fırat Aydınus‘la F.Bahçe’nin neden buluşturulamadığına dikkat çekiyor.
Çakır‘ın yönettiği kupadaki Bursa-F.Bahçe maçı 11 Şubat’ta oynandı. Yani aradan 64 gün geçti.
Aydınus‘un yönettiği ligdeki Belediye-F.Bahçe maçı ise 28 Şubat’ta oynandı. Aradan 47 gün geçti. Ben buradan şunu çıkarıyorum. Kalan 4 haftada Aydınus, F.Bahçe maçına çıkacak. MHK, Çakır‘ı Bursa-G.Antep maçına vererek herkese bu mesajı vermek istedi. Bekleyip göreceğiz!
İyi ki sizler adalet dağıtmıyorsunuz!
Bünyamin Gezer, Beşiktaş’ın penaltısını vermedi diye Başkan Yıldırım Demirören Federasyonu suçluyor. Tepkisini de Özgener’e cep telefonu mesajı ile iletiyor.
Şurası çok üzücü:
Düşünün ki, bir kulüp başkanı hakemin tartışmalı bir kararında faturayı Federasyon Başkanına kesiyor. Yani Özgener, maçtan önce Bünyamin Gezer‘i aramalıydı:
“Aman dikkat hoca, Beşiktaş’a bir zarar gelmesin” mi demeliydi?
Veya şöyle mi düşünülüyor:
Hiç değilse bu hafta Özgener, Hüseyin Göçek‘i arasın: “Sakın ha, Beşiktaş’ın canı yanmasın!” desin.
Ey kulüp başkanları, ey yöneticiler, ey taraftar gözlüğüyle yazıp söyleyen yorumcular, şunu çok iyi bilin.
Hiçbir federasyon yöneticisi ya da MHK yöneticisi bir hakemini arayıp da maç hakkında en ufak bir imada bulunamaz.
Bunu düşünebilen, aklına getirebilen yöneticiler... Allah’tan siz MHK‘da ya da Federasyon yönetiminde yoksunuz.
Sarvan’ın performansı
MHK Başkanı Oğuz Sarvan‘ın basın toplantısına gidemedim. Televizyondan takip ettim. Toplantı sırasında ve sonrasında çok sayıda telefon aldım. Değerlendirmem soruluyordu.
İki yılı aşan Sarvan döneminin en başarılı basın toplantısıydı.
Sarvan, 35 yıldır işin içinde olduğunu söyledi. 1991’den beri de bu işi uluslararası platformda takip ettiğini hatırlattı.
Şampiyonlar Ligi’nde en son maç yöneten hakemimiz Oğuz Sarvan (Yıl 2000).
ODTÜ mezunu. Lisan konusunda kimsenin bir eleştirisi olamaz.
Bugün en şiddetli eleştirenler bile önce dürüstlüğünün altını çizip, sonra eksiklerini söylerler.
Eğitim konusunda yaptıklarını anlattı, yapacaklarını söyledi.
Geldiği günden beri “hakemin yönettiği maç sayısının fazla olması” üzerinde duruyor. Bank Asya’da 5 maç yöneten Süper Lig’e çıkıyordu. Şimdi Bank Asya’da 30’lu rakamları vuran bir kadro oluşuyor.
Hiçbir hakem, gözlemci ya da kurul üyesi Sarvan‘dan hakaret görmemiştir.
Sarvan ve ekibinin eksiği, kusuru yok mu?
Elbette var!
Tayinlerde zaman zaman hata yapıyorlar. Yardımcı hakem kadrosunu yenileyemediler. Cesur davranamıyorlar.
Ama artıları eksilerinden çok fazla.
Ben özgür olarak bu ifadeyi kullanıyorum. Hiçbir yakınım hakem ya da gözlemci değil. Federasyonla göbek bağım da yok. Eğitimcilik ya da MHK üyeliği kollamıyorum. Bu MHK‘dan ya da Federasyondan şimdiye kadar haber niteliği olan tek bir bilgi servisi de görmedim. Hiçbir diyet borcum da yok!

Ömer Faruk ÜNAL: Hakem Odası

0 yorum: